Arka Sokak Lezzetlerine Yolculuk

Çulcuoğlu Et Lokantası Gaziantep

 Şahinbey Mahallesi' nde bir sokakta olan Çulcuoğlu'na doğru ilerlerken, aklımda internette hakkında yazılanlardan ötürü, kebaplar dolanıp duruyordu... 

 Yine karşılaştırmalar yapılmıştı. Yine karşılaştırmalar  İmam Çağdaş üzerinden yapılmıştı. Oraya gitmeyin, buraya gelin. Ordakiler güzel değil, burdakiler efsane. Orda yediğiniz kebapsa burdakileri daha görmediniz, gibi gibi gibi :)) 

 Doğal olarak da beklentim epey bir yükselmişti. Hele ki İmam Çağdaş' a da öncesinde gitmiş olmak merakımı daha da arttırmıştı. Böyle yazarak sizinkini de oldukça arttırdığımı tahmin edebiliyorum :)) ...

 Çulcuoğlu haftanın 7 günü saat 10:00 - 22:00 saatleri arasında açık. Diğer bazı yerlerde olduğu gibi şu saate kadar giderseniz yemek bulursunuz, yoksa dükkan boş, kepenk inik olur derdi yok yani :) ...

 Mekana gelirken sokaklar boştu. Aman yoksa bu dükkan da mı kapandı, yemek yiyemeyecek miyiz diye, ufak bir endişe de kaplamadı değil içimi :) ...

 Fakat içeri bir girdik, ana bölümde yer yok. İçeride tüm masalar dolu. Yer olmadığına üzülmekle, kapalı bulmamak arasındaki sevinç arasında bir gidip geldim. Ta ki mekanın papağanı merhaba diyene kadar :)) ...

 Çok dikkatimi çeken bir konu da Gaziantep' te bu oldu. Neredeyse bir çok mekanda balıktır, köpektir birçok evcil hayvan gördüm ama en çok gördüğüm papağanlardı. Sanırım papağanlar burada bir başka seviliyor :) Hemen aklıma, ya bizim oralarda etraf kedi kaynar, burada bir tane bile yok diye bir düşünce düştü! Nerde bu kediler Gaziantepliler :))) ...

 Girer girmez bir başka dikkatimi çeken şey de duvardaki bu güzel yazı oldu. SABRETMEK ACIDIR AMA MEYVESİ TATLIDIR!!! Ne kadar ama ne kadar bu şehir ile bağdaştırılmış ama hepimizin hayatıyla da bire bir örtüşen bir öğreti cümlesi...

 Mekanı ben İmam Çağdaş' la karşılaştırarak değerlendirmek istemiyorum. Kendi içinde, bana hissettirdikleriyle size aktarmak istiyorum...

 Salaş diyebileceğim mekan belki de yoğunluktan, ilk girişte bana biraz havasız geldi. Aslına bakarsanız biraz da temizliğe ve tadilata ihtiyacı var diye düşündüm. Her ne kadar bir mekan öncelikle lezzetlerine önem vermek isteyip, benim tarzım salaş kardeşim :) diyecek olsa da, bana göre salaş olmak temizlik ve düzenden uzak olmak demek değildir...

 Kapıda sıra var. İçerde yer yok. Mekanla ilgili gördüklerimle duyduklarım arasında gidip geliyorum, kafam karıştı ama ağzımdan birden '' yaaaaeee taaaa İstanbul' dan geldik, nasıl yer yok abiyciyyimmm, bul bize bir masa '' diye bir cümle çıkıverdi :))))  ...

 Herkes burda bana ablacğyımmmm diye diye, beni de gün sonunda abiyciyyyimme bağladılar işte :)) ...

 Neyse arka tarafta normalde açmadıkları bir bölüm varmış, oraya yerleştirdiler bizi. Zaten 10 dakika içinde bu bölüm de doldu...

 Jet hızıyla çalışanlar hemen siparişlerimizi aldılar. Çorbadır, karışık kebaptır, ali naziktir, lahmacundur, verdik siparişlerimizi. Fakat lahmacun için enteresan bir cümle duyduk. Efendim, büyük bir grup varmış içeride, onların 100 lahmacun siparişi varmış, bizim siparişin çıkması 30 - 40 dk. sürermiş, ona göreymiş! 

 Tabi ki bizim böyle bir vakit lüksümüz yok. Homurdana homurdana, tamam kalsın o dedik. Ardından dedikodu yapıyoruz tabi, böyle şey mi olur, bu nasıl şey diye falan fiştak :)) ...

 Derken masa dolup taşmaya başladı, şaşırdık çünkü gelenlerin ardı arkası kesilmiyordu. Siparişler değil, ikramlıklar geliyordu. Neler yoktu ki? Amerikan salatası ki ne alaka dedik :) ama kimse hayır da demedi tabi ki, cacık, salata, içli köfte ki zaten bu benim için başlı başına olay, meyhane pilavı, ezme, börek. Daha ne olsun derken...

 Ayranlarla beraber siparişlerimiz de geldi. Böylesine hızlı servis, böylesine kalabalıkta görmedim dersem yalan olmaz ...

 Mutlaka ayranını içmelisiniz. Şişeyle getiriyorlar. Bir şişeyi iki kişi rahat rahat paylaşırsınız...

 Karışık kebap gayet lezzetliydi. Patlıcanları enfes pişmişti...

  
 Ali Nazik ki çok severim, gerçekten tavsiye edebileceğim bir güzellikteydi...

 Kritik yapıyoruz, karnımız yine burnumuza çıkmış, şimdi nereye gitsek, listede neresi var diye bakıyorum ama bir yandan da lahmacunda yiyemedik ama yazıcam bunu dönüşte diye çemkiriyorum :)) Şef geldi...

  
 Ya dedi, ben aradan üç beş fındık lahmacun attırttım size. Belki lahmacun çıkartamadık ama bunu da özür kabul edin, demez mi? 

 Böyle melül melül bir bakışım var, fındık lahmacun gibi :)) Tam bir gönül alış oldu, Sevgili Çulcuoğlu...

 Lahmacunlar bol domatesli idi. Sevenleri için güzel bir lezzet ama ben daha çok bol kıymalısını severim...

 Bir de yazımın başında fotoğrafını koyduğum, tezgahta dönen bol fıstıklı künefeleri var ki olayyyy. Kesinlikle tavsiye ediyorum...

 Bir sonraki yazım bu gezide beni büyüleyen Halfeti olacak. O zamana değin,

 Sevgiyle Kalın...

 Şahinbey Mahallesi Kalender Sokak 

 No:6/A Gaziantep

 (0342)231 0241












Bu içerik Sevil Ekşioğlu Yüksel tarafından oluşturulmuştur.İçeriğin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.