Zeugma Mozaik Müzesi
Gaziantep
Şehir keşiflerinde elbetteki yemeler içmeler çok önemli benim için ama bir o kadar önemli bir başka şey de tarih...
Keşfettiğimiz şehrin asıl tadı bu dokularla çıkıyor. Hafızamda en çok yer edenler, elbetteki bu yaşanmışlıklar oluyor...
Gaziantep' de bende yemekleri ile çağrışım yapan bir şehir olarak kalacaktı. Ta ki Zeugma Mozaik Müzesi' ni görene kadar...
Elbette şehirde görülmesi gereken başka yapılar da var. İlerleyen yazılarımda Gaziantep Gezisi başlığı altında genel olarak gezi planınımızı da açıklayacağım ve hatta tek tek ayrı ayrı yazılarda kendilerine de yer vereceğim ama gezmeden dönmeyin diyeceğim 3 yer var...
Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep Savunması Ve Kahramanlık Panoraması Müzesi ve Hamam Müzesi. Bu üçüne bayıldım...
Köprü ( geçit ) anlamında Zeugma. Ve Zeugma Mozaik Müzesi' de, Zeugma Antik Kenti' nin Gap Projesi kapsamında yapılan Birecik Barajı' nın yapımı sırasında sular altında kalma tehlikesi nedeniyle, Türk ve yabancı birçok arkeoloğun çalışmaları ile kurtarılan eserlerin sergilendiği Dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesi...
Kurtarma kazılarında her biri muazzam eserler olarak ifade edilen mozaikler, duvar resimleri, Mars Heykeli, Kil Mühür Baskı Kolleksiyonu gibi eserler buraya taşınmış...
Tabi çalınanlardan geriye kalanlar dahil bu kurtarmaya...
2011 yılında açılmış Zeugma Mozaik Müzesi. Roma ve genç antik döneme ait 2500 metrekare' ye yakın mozaik, 140 metrekare duvar resmi, 4 Roma dönemi çeşmesi, 20 sütun, 4 kireç taşından yapılmış heykel, Tunç Mars Heykeli, mezar stelleri, lahitler ve mimari parçalar restorasyonu yapılarak sergilenecek hale getirilmiş...
Haftanın her günü açık olan müzenin yazları ve kışları açılış saati 09:00. Kapanış saati ise yazları 19:00 kışları 17:00. Bilet fiyatları 15 tl. Müzekartınız varsa, bir yıl içinde iki kez ziyaret edebilirsiniz...
Girişte bir çok müzede olduğu gibi burada da Audio Guide satılıyor. Kesinlikle almalısınız. Çünkü bu müzedeki eserleri gezerken tam olarak onlarla bütünleşebilmek ve anlayabilmek için her eserin hikayesini dinlemelisiniz...
Müzenin giriş katında çocuk oyun alanı da bulunuyor fakat çocuklarınızın yaşı biraz büyükse, bu kulaklıklarla bu müzeyi bayıla bayıla gezmek isteyeceklerdir ve burada kalmayacaklardır ama küçük olanlar için kullanılabilir...
Şu an restorasyon çalışmaları olduğu için gezilemeyen ama yukarıdan görülebilen bodrum katını da sayarsak, müze içeriden bağlantılı iki ayrı binadan ve 3 kattan oluşuyor. İlk binada aşağıdan dolaşmaya başlıyor, yukarıya çıkıyorsunuz ve dışarıya açılan kapıdan çıkıp, diğer binaya geçiyorsunuz. Burada da en üst kattan başlayıp en alta doğru iniyorsunuz ve müzeden çıkıyorsunuz...
Giriş katta hemen turnikeleri geçince 3 boyutlu Zeugma Filmini mutlaka izleyin. Zeugma Antik Kenti' nin tarihi ve sular altında kalmaması için yapılan kurtarma hikayesi anlatılıyor...
Ve ardından inanılmaz güzel eserlerle dolu müze sizi tüm ihtişamıyla karşılıyor...
Eserlerin sergilenişi, müze konsepti ve çalışanların bilinci ve yaklaşımı olarak nadir ziyaret ettiğim başarılı müzelerden biri Zeugma Mozaik Müzesi...
Müze doğru ve eksiksiz bir şekilde gezilebilmesi için çok iyi planlanmış. Ayrıca çalışanlar da çok güzel yönlendirmelerde bulunuyorlar. Bazı eserlerin parçaları çalınma ya da bulunamama nedeniyle eksik fakat projeksiyon ile eserlerin içinde gösterilmiş...
Çeşitli noktalara yerleştirilmiş interaktif bilgisayar panolar sayesinde de eserler hakkında bilgi almanız mümkün...
Ayrıca üst kata çıkarken engelli arkadaşlarımız kardeşlerimiz de düşünülmüş. Onların kullanabilmesi için bir mekanizma da mevcut...
Ve üst katta, müzenin en önemli eseri Çingene Kız Mozaiği bulunuyor. Tüm katı gezdikten sonra özel bir bölüme geliyorsunuz. Karanlık bir girişi ve labirent bir şekli olan bu bölüme adım atarken birden yanımda görevli belirdi. Ben neler oluyor, yanlış bir şey de yapmadım ki diye düşüncelere dalmak üzereyken öğrendim ki bu bölümü görevli eşliğinde gezebiliyormuşuz...
1992' de Zeugma' nın simgesi haline gelen Çingene Kız hakkında müze görevlisi oldukça fazla bilgi verdi. Çingene Kız' ın rivayetlere göre aslında cinsiyetinin tam olarak bilinmediğini anlattı. Bazılarına göre Dionysos şenliklerde dans eden bir sokak dansçısı kız ( Menat ) , bazılarına göre Bereket Tanrısı Gaia, bazılarına göre ise Büyük İskender' in portresi olduğu söylenen Çingene Kız, ismini onu bulan arkeologlar tarafından almış. Bu ismi, kulağındaki iç içe geçmiş küpelerinden, saçındaki renkli bandanasından dolayı ona vermişler. Ve sonrasında da bu isimle anılır olmuş...
Peki neden bu kadar özel? diye soruyorum görevliye...
Bu mozaiği bu kadar önemli yapan şey gözlerinde üç çeyrek bakış tekniğinin kullanılmış olması. Tıpkı Leonardo Da Vinci' nin Mona Lisa resminde olduğu gibi...
Yani mozaiğe nereden bakarsanız bakın, hep size bakıyor hep sizi takip ediyor olması...
Duvardayken 180 derece, yerdeyken ise 360 derece bir açıya sahip. Yerdeyken eserin arkasına dahi geçseniz size bakıyormuş gibi hissediyorsunuz. Duvardayken ise ne kadar sağa ya da sola gittiğinizin bir önemi yok, O hep size bakıyor :)) Gözbebeklerinde çok özel beyaz taşlar kullanılmış ve tüm bunlar kullanılan o taşlar sayesinde mümkün kılınmış...
Milattan Önce yapılmış tüm bu eserlerle aynı havayı solumak insana sayısız soru sorduruyor. Birçok şeyi kendi içinde sorgulattırıyor...
Bu kadar düzenli ve iyi düşünülmüş bir müzeyi bize kazandırdıkları için emeği geçen herkese teşekkür ederken, kaçak köçek fotoğraf çekmek zorunda bırakılmadığımız için, bu görselleri gidemeyenlerle gönül rahatlığıyla paylaşabilmemizi sağlayanlara da ayrıca teşekkürler...
Ve son bir not :) Çıkışta soluklanmanız için küçük şirin bir cafesi ve hatıra olarak alabileceğiniz birçok eşyalar satan bir de hediyelik eşya dükkanı var...
Ve bir de köşeyi dönünce mesafede ki KÜŞLEMECİ HALİL USTA var :)))) Mutlaka gidin...
Bir sonraki yazım farklı tarzda bir yazı olacağına inandığım Orkide Pastanesi Gaziantep olacak. O zamana değin,
Sevgiyle Kalın...
Mithatpaşa Mahallesi
Hacı Sani Konukoğlu Bulvarı
Şehitkamil Gaziantep
(0342)325 27 27
Bu içerik Sevil Ekşioğlu Yüksel tarafından oluşturulmuştur.İçeriğin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.
Bu paylaştıklarınız çok hoşuma gitti.Tarihe meraklı biri olarak yazınızı beğeniyle ve ilgiyle okudum.Önümüzdeki sene benim gibi meraklı yeğenimide alıp gitmeyi düşünüyorum..teşekür ederim...
YanıtlaSil